8. Bölüm, İbranılere mektup
9. Bölüm
Dünyasal tapınak
İlk antlaşmanın tapınma kuralları ve dünyasal tapınağı vardı.
2Bir çadır kurulmuştu. Kutsal Yer denen birinci bölmede kandillik,
sofra ve adak ekmekleri bulunurdu. 3İkinci perdenin arkasında En
Kutsal Yer denen bir iç bölme vardı. 4Altın buhur sunağı ve tümüyle
altın kaplamalı antlaşma sandığı buradaydı. Sandığın içinde
altından yapılmış man testisi, Harun'un filizlenmiş asası ve
antlaşmanın taş levhaları vardı. 5Sandığın üstünde, günahların
bağışlandığı yeri[g] gölgeleyen yücelik keruvları[ğ] dururdu. Ama şimdi
bunların ayrıntılarına giremeyiz.
6Her şey böyle düzenlendikten sonra kâhinler her zaman çadırın
ilk bölmesine girer, tapınma görevlerini yerine getirirler. 7Ama iç
bölmeye yılda bir kez yalnız başkâhin girebilir. Üstelik kendisi
için ve halkın bilgisizlikten işlediği suçlar için sunacağı kurban
kanı olmaksızın giremez. 8Bununla Kutsal Ruh şunu belirtiyor ki,
çadırın ilk bölmesi durdukça, kutsal yere giden yol henüz açıkça
gösterilmemiştir. 9Bu, şimdiki çağ için bir örnektir; sunulan
adaklar ve kurbanların, tapınan kişinin vicdanını
yetkinleştiremediğini gösteriyor. 10Bunlar yalnız yiyecek, içecek ve
çeşitli dinsel yıkanmalarla ilgilidir, yeni düzenin başlangıcına
kadar geçerli olan bedensel kurallardır.
Mesih'in kanı
11Ama Mesih, gelecek olan iyi şeylerin başkâhini olarak ortaya
çıktı. Elle yapılmamış, yani bu yaratılıştan olmayan daha büyük ve
daha mükemmel çadırdan geçti. 12Erkeçlerin ve danaların kanıyla
değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk ve
son kez girdi. 13Murdar olanların bedensel temizliği için üzerlerine
serpilen düvenin külleri ve erkeçlerle boğaların kanı onları kutsal
kılıyor. 14Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz olarak
Tanrı'ya sunmuş olan Mesih'in kanının, diri Tanrı'ya kulluk
edebilmeniz için vicdanınızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar
daha kesindir!
15Bu nedenle, çağrılmış olanların vaat edilen sonsuz mirası
almaları için Mesih, yeni bir antlaşmanın aracısı olmuştur.
Kendisi, onları birinci antlaşma[h] zamanında işledikleri suçlardan
kurtarmak için fidye olarak öldü. 16Çünkü ortada bir vasiyet
varsa, vasiyet edenin ölümünün kanıtlanması gerekir. 17Ölüm üzerine
vasiyet geçerli olur. Vasiyet eden yaşadıkça, vasiyetin hiçbir
etkinliği yoktur. 18Bu nedenle birinci antlaşma bile kan akıtılmadan
yürürlüğe girmedi. 19Musa, Kutsal Yasa'nın her bir buyruğunu bütün
halka bildirdikten sonra su, al yapağı ve zufa otu ile danaların ve
erkeçlerin kanını alıp hem kitabın hem de bütün halkın üzerine
serpti. 20«Tanrı'nın uymanızı buyurduğu antlaşmanın kanı budur»
dedi. 21Aynı şekilde çadırın üzerine ve tapınmada kullanılan bütün
araç ve gereçlerin üzerine kan serpti. 22Nitekim Kutsal Yasa'ya
göre, hemen her şey kanla temiz kılınır ve kan dökülmeksizin
bağışlama olmaz.
23Böylelikle aslı göklerde olan örneklerin bu kurbanlarla, amagökteki asıllarının bunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması
gerekti. 24Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup elle yapılmış
kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı'nın önünde görünmek
üzere asıl göğe girdi. 25Başkâhinin yıldan yıla kendisinin olmayan
kanla En Kutsal Yer'e girişinin tersine, Mesih kendisini tekrar
tekrar sunmak için göğe girmedi. 26Öyle olsaydı, dünyanın
kuruluşundan beri Mesih'in tekrar tekrar acı çekmesi gerekirdi.
Oysa Mesih, kendisini bir kere kurban edip günahı ortadan kaldırmak
için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. 27-28Bir kez ölmek ve ondan
sonra yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, böylece Mesih de
birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi.
İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için
kendisini bekleyenlere görünecektir.
10. Bölüm, İbranılere mektup