9. Bölüm, İbranılere mektup
10. Bölüm
Son kurban
Kutsal Yasa'da gelecekteki iyi şeylerin aslı yoktur, sadece
gölgesi vardır. Bu nedenle Yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları
sunarak Tanrı'ya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez. 2Eğer
erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar
bir kez günahlarından arındıktan sonra onlarda artık günahlılık
duygusu kalmazdı. 3Ama o kurbanlar insanlara yıldan yıla günahlarını
anımsatıyor. 4Çünkü boğaların ve erkeçlerin kanı günahları ortadan
kaldıramaz. 5Bunun için Mesih dünyaya gelirken şöyle diyor:
«Kurban ve sunu istemedin,
ama benim için bir beden hazırladın.
6Yakılmalık adaklardan
ve günah için sunulan kurbanlardan
hoşnut olmadın.
7O zaman dedim ki,
`Yasa kitabında benim için yazılmış olduğu gibi,
senin isteğini yapmak üzere,
ey Tanrım, işte geldim.'»
8Mesih ilkönce, «Kurbanları, sunuları, yakılmalık adakları ve günah
için sunulan kurbanları istemedin ve bunlardan hoşnut olmadın»
dedi. Oysa bunlar Yasa'nın bir gereği olarak sunulur. 9Sonra da,
«Senin isteğini yapmak üzere işte geldim» dedi. Yani Mesih,
ikinciyi geçerli kılmak için birinciyi kaldırıyor. 10Tanrı'nın bu
isteği uyarınca İsa Mesih'in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla
kutsal kılındık.
11Her kâhin, günden güne tapınakta durup görevini yapar ve
günahları asla ortadan kaldıramayan aynı kurbanları tekrar tekrar
sunar. 12Ama Mesih, günahlar için sonsuza dek geçerli olan tek bir
kurban sunduktan sonra Tanrı'nın sağında oturdu. 13O zamandan beri
düşmanlarının, kendi ayaklarının altına serilmesini[ı] bekliyor.
14Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe
erdirmiştir. 15Kutsal Ruh da bu konuda bize tanıklık ediyor. Önce
diyor ki,
16«Rab, `O günlerden sonra
onlarla yapacağım antlaşma şudur:
yasalarımı onların yüreklerine koyacağım,
zihinlerine yazacağım' diyor.»
17Sonra şunu ekliyor:
«Onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.»
18Bunların bağışlanması durumunda artık günah için sunuya gerek
yoktur.
Dayanın!
19-20Bu nedenle ey kardeşler, İsa'nın, kendi kanı sayesinde
perdede, yani kendi bedeninde bize açtığı yeni ve diri yoldan
kutsal yere girmeye cesaretimiz vardır. 21Tanrı'nın evinden sorumlu
büyük bir kâhinimiz bulunmaktadır. 22Buna göre yüreklerimiz kötü
vicdandan arınmış ve bedenimiz temiz su ile yıkanmış olarak, imanın
verdiği tam güvenceyle, yürekten bir içtenlikle Tanrı'ya
yaklaşalım. 23Açıkça benimsediğimiz ümide sımsıkı tutunalım. Çünkü
vaat eden Tanrı güvenilirdir. 24Birbirimizi sevgi ve iyi işler için
nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim. 25Bazılarının alıştığı
gibi, bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; o günün yaklaştığını
gördükçe birbirimizi daha da çok yüreklendirelim.
26-27Gerçeği öğrenip benimsedikten sonra bile bile günah işlemeye
devam edersek, günahlar için artık kurban yoktur; sadece yargının
dehşetli beklenişi ve düşmanları yiyip bitirecek olan kızgın ateş
vardır. 28Musa'nın yasasını hiçe sayan bir kimse, iki ya da üç
tanığın sözü üzerine acımasızca öldürülür. 29Eğer bir kimse Tanrı
Oğlunu ayaklar altına alır, kendisini kutsal kılan antlaşma kanını
bayağı sayar ve lütufkâr Ruh'a hakaret ederse, bundan ne kadar daha
şiddetli bir cezaya layık görülecek sanırsınız? 30Çünkü, «Öç
benimdir, karşılığını ben vereceğim» ve yine, «Rab, kendi halkını
yargılayacak» diyeni tanıyoruz. 31Diri Tanrı'nın eline düşmek
korkunç bir şeydir.
32Sizler ise aydınlandıktan sonra acılarla dolu büyük bir
mücadeleye dayandığınız ilk günleri anımsayın. 33Bazen açıkça
sitemlere ve sıkıntılara uğradınız, bazen de böyle muamele
görenlerle dayanışma içinde bulundunuz. 34Hem hapistekilerin
dertlerine ortak oldunuz, hem de daha iyi ve kalıcı bir malınız
olduğunu bilerek mallarınızın yağma edilmesini sevinçle
karşıladınız. 35Onun için cesaretinizi yitirmeyin; bu cesaretin
ödülü büyüktür. 36Çünkü Tanrı'nın isteğini yerine getirmek ve vaat
edilene kavuşmak için dayanma gücüne ihtiyacınız vardır. 37Artık,
«Gelen pek yakında gelecek,
ve gecikmeyecek.
38Benim doğru adamım, imanla yaşayacaktır.
Eğer geri çekilirse, ondan hoşnut olmayacağım.»
39Biz, geri çekilip mahvolanlardan değiliz; iman edip canlarının
kurtuluşuna kavuşanlardanız.
11. Bölüm, İbranılere mektup