24. Bölüm, Matta
25. Bölüm
On kız benzetmesi
«O zaman Göklerin Egemenliği, kandillerini alıp güveyi
karşılamaya çıkmış olan on kıza benzeyecek. 2Bunların beşi
akılsız, beşi de akıllıymış. 3Akılsızlar kandillerini almışlarsa
da, yanlarına yağ almamışlar. 4Akıllılar ise, kandilleriyle
birlikte kaplar içinde yağ da almışlar. 5Güvey gecikince hepsini
uyku tutmuş ve dalıp uyumuşlar.
6«Gece yarısı bir ses yankılanmış: `İşte güvey geliyor, onu
karşılamaya çıkın!' 7Bunun üzerine kızların hepsi kalkıp
kandillerini tazelemişler.
8«Akılsızlar akıllılara, `Kandillerimiz sönüyor, bize
yağınızdan verin!' demişler.
9«Akıllılar, `Olmaz! Hem bize hem size yetmeyebilir. En iyisi
satıcılara gidin, kendinize yağ alın' demişler.
10«Ne var ki, onlar yağ satın almaya giderlerken güvey gelmiş.
Hazırlıklı olan kızlar, onunla birlikte düğün şölenine girmişler
ve kapı kapanmış.
11«Daha sonra gelen öbür kızlar, `Efendimiz, efendimiz, aç
kapıyı bize!' demişler.
12«Güvey ise, `Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum'
demiş.
13«Bu nedenle uyanık durun. Çünkü o günü ve o saati
bilemezsiniz.
Emanet para benzetmesi
(Luk.19:11-27)
14«Göksel Egemenlik, yolculuğa çıkmak üzere olan bir adamın
kölelerini çağırıp malını onlara emanet etmesine benzer.
15«Adam, her birinin yeteneğine göre, birine beş, birine iki,
birine de bir talant vererek yola çıkmış. 16Beş talant alan,
hemen gidip bu parayı işletmiş ve beş talant daha kazanmış. 17İki
talant alan da iki talant daha kazanmış. 18Bir talant alan ise
gidip toprağı kazmış ve efendisinin parasını saklamış.
19«Uzun zaman sonra bu kölelerin efendisi dönmüş, onlarla
hesaplaşmaya oturmuş. 20Beş talant almış olan gelip beş talant
daha getirmiş, `Efendimiz' demiş, `bana beş talant emanet
etmiştin; bak, beş talant daha kazandım.'
21«Efendisi ona, `Aferin, iyi ve güvenilir köle!' demiş. `Sen
küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük
işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!'
22«İki talant almış olan da gelmiş, `Efendimiz' demiş, `bana
iki talant emanet etmiştin; bak, iki talant daha kazandım.'
23«Efendisi ona, `Aferin, iyi ve güvenilir köle!' demiş. `Sen
küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük
işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!'
24«Sonra bir talant almış olan gelmiş, `Efendimiz' demiş,
`senin sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer,
harman savurmadığın yerden devşirirsin. 25Bu nedenle korktum,
gidip senin verdiğin talantı toprağa gömdüm. İşte, al paranı!'
26-27«Efendisi ona şu karşılığı vermiş: `Kötü ve tembel köle!
Ekmediğim yerden biçtiğimi, harman savurmadığım yerden
devşirdiğimi biliyordun ha? Öyleyse paramı faizcilere
vermeliydin. Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım...
28Haydi, elindeki talantı alın, on talantı olana verin! 29Çünkükimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak.
Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak. 30Şu
yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş
gıcırtısı olacaktır.'
Koyunlar ve keçiler
31«İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte
gelince, görkemli tahtına oturacak. 32Ulusların hepsi O'nun
önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban
gibi, onları birbirinden ayıracak. 33Koyunları sağına, keçileri
soluna alacak.
34«O zaman Kral, sağındaki kişilere, `Sizler, Babamın
kutsadıkları, gelin!' diyecek. `Dünya kurulduğundan beri sizin
için hazırlanmış olan egemenliği miras alın! 35Çünkü acıkmıştım,
bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz;
yabancıydım, beni içeri aldınız. 36Çıplaktım, beni giydirdiniz;
hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.'
37«O vakit doğru kişiler O'na şu karşılığı verecekler: `Ya Rab,
biz seni ne zaman aç görüp doyurduk, ya da susamış görüp içecek
verdik? 38Seni ne zaman yabancı gördük de içeri aldık, ya da
çıplak görüp giydirdik? 39Seni ne zaman hasta ya da zindanda
görüp yanına geldik?'
40«Kral da onlara şöyle cevap verecek: `Size doğrusunu
söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı,
benim için yapmış oldunuz.'
41«Sonra solundakilere şöyle diyecek: `Ey lanetliler, çekilin
önümden! İblis ile onun melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe
yollanın! 42-43Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz;
susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri
almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım,
zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.
44«O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: `Ya Rab, seni
ne zaman aç, susamış, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda
gördük de sana hizmet etmedik?'
45«Kral da onlara şu cevabı verecek: `Size doğrusunu
söyleyeyim, mademki bu en basit kardeşlerimden biri için bunu
yapmadınız, benim için de yapmamış oldunuz.'
46«Bunlar sonsuz azaba uğrayacak, doğrular ise sonsuz yaşama
kavuşacaklar.»
26. Bölüm, Matta